Kaplumbağalar

UYKUCU KAPLUMBAĞALAR

Kaplumbağalar, dünyanın soyu tükenmemiş en eski hayvanlarındandır. Çok uzun ömürlüdürler. Yüz, yüz elli yıl yaşarlar.
Aç kalmak onları hiç rahatsız etmez, açlığa dayanıklıdırlar. Eğer yakınlarında yiyecek bulamayacak olurlarsa, yiyecek aramaktan vazgeçip oldukları yerde beklerler. Bu bekleme süresi kimi zaman bir ayı da geçebilir.

Kaplumbağa sık sık uykuya dalar. Hele yaşadığı çevrede sıcaklık düşmeye başlayınca iyice uyuşup kalır. Bol güneş ışığı alan kuru topraklarda kendine bir delik kazıp bütün kışı orada geçirmek üzere içine girer.

Kaplumbağaların başı vücutlarına oranla çok küçüktür. Ağızları bir kuşun gagasına benzer. Dişlerin yerini sert ve kesici yapıda boynuzsu bir tabaka almıştır. Dil kısa ve yumuşaktır.
Ayaklarına gelince, ayakuçlarında beşer parmak vardır, karada ve bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda bunlar hareketlidir. Uçlarındaki tırnaklar kıvrık ve serttir. Bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda birbirleriyle bir zar aracılığıyla birleşmiş küreğe benzer bir durum almıştır. Bunların arka ayak parmaklarının sayısı dörttür. Deniz kaplumbağalarında ise parmaklar bitişiktir. Bu yüzden parmaklar tek başlarına hareketsizdirler.

Kaplumbağalar yumurtlama yolu ile ürerler. Yumurtalar genellikle yuvarlaktır. Dişi kaplumbağa yazın yumurtlar. Bunları nemli toprakta arka ayaklarıyla oyduğu bir çukurun içine bırakır. Sonra yabancı hayvanlar ve insanlar almasın diye yumurtaların üzerini toprak ile örter. İki ay dolmadan yavrular yumurtadan çıkar, kendi kendilerine beslenirler.