Papağanlar
TAKLİTÇİ KUŞ: PAPAĞAN
Papağanlar dünyanın sıcak bölgelerinde kalabalık bir arkadaş grubuyla yaşayan çok renkli sosyal kuşlardır. Yiyeceklerini arkadaşlarıyla paylaşma cömertliği göstermeleri son derece ilginçtir. Tropikal ormanlarda, papağan sürüleri ağaçların üstünde çığlıklar atarak uçuşurlar. Başka bir sürünün verdiği yanıtlardan, meyve dolu ağaçların yerlerini öğrenirler.
Papağanlar yiyeceklerini ayaklarıyla tutup sanki sandviç yiyormuş gibi ısırırlar. Evcil papağanların en sevdiği yiyeceklerden biri, bizim de severek yediğimiz çekirdektir. Yuvarlak dillerinin yardımıyla, yenmesi biraz zahmet isteyen çekirdeğin kabuğunu kolayca ikiye ayırıp içini yerler.
Yılda 2 ile 8 arasında yumurta yaparlar. Kuluçka döneminde (yani yavrular daha yumurtada iken) erkek ve dişi papağanlar sırayla yumurtanın üstüne otururlar. Tüysüz olarak yumurtadan çıkan yavrular, anne ve babasının ağızlarında onlar için hazırladıkları sindirilmiş yiyeceklerle beslenirler.
Papağanların en büyük özelliği sesleri taklit etmeleridir. Çok sık duydukları kelimeleri aynen söyleyebilirler. Ama söylediklerini kendileri anlamazlar, yalnızca duydukları sesin aynısını çıkarırlar. Hatta zil ve telefon sesini bile taklit ederler. O yüzden evde papağan besliyorsanız sık sık kapının ve telefonun çaldığını sanabilirsiniz.
Bu parlak renkli ve konuşkan hayvanlar yeryüzünde yaratılmamış olsaydı, biz böyle bir canlının varlığını hayal bile edemezdik. Yani 'papağan diye rengarenk bir kuş olsaydı ve insanların konuşmalarını taklit edebilseydi" diye düşünemezdik bile. Allah'ın bize öğretmediği ya da göstermediği hiçbir şeyi kendi başımıza tasarlayamayız, hayal bile edemeyiz. Yaratma, örneksiz ve benzersiz var etme sıfatları yalnızca yüce Rabbimize aittir. Bu gerçeği Allah Kuran'da şöyle bildirmiştir:
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret' verendir... (Haşr Suresi, 24)
Allah bizim için böyle çeşit çeşit güzellikler yaratır. Her an her yerde sürekli bize mucizelerini gösterir. Tüm bunların karşısında Allah'ın bizden istediği ise bu mükemmel yaratmasındaki sonsuz güzellikleri görüp O'na şükretmemiz, yani O'na teşekkür etmemiz ve O'nu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamızdır.
Siz de bundan sonra bu gibi güzellikler gördüğünüzde Allah'a şükredin ve başkalarına da şükretmeleri için anlatın.
MACAWLARIN KİMYA BİLGİLERİ NEREDEN GELİYOR?
Bazı bitkilerin tohumları zehirlidir. Bu onları yemeye çalışan düşmanlarına karşı etkili bir korunma yöntemidir. Ancak Amerika'da yaşayan bir çeşit papağan türü, zehirli olmalarına rağmen bu tohumlar ile beslenmeyi başarır. Papağanın bu davranışı çok hayret vericidir. Çünkü diğer canlılar tohumlara yaklaşamazken ısrarla zehirli tohumları yiyen bu kuşlara hiçbir şey olmamaktadır. Bu şaşırtıcı olayın nasıl gerçekleştiğini siz de merak ettiniz değil mi?
Macaw adı verilen bu papağan türünün nasıl olup da zehirlenmediği bilim adamlarının da dikkatini çekmiştir. Kuşları gözlemleyen bilim adamları çok ilginç bir olaya şahit olmuşlardır.
![]() Macaw denen papağan türünün resimde görüldüğü gibi killi kayalar yediklerini bu kitapta okudunuz. Eğer bu resmi kitabı okumadan önce görmüş olsaydınız kuşların davranışları sizi çok şaşırtırdı hatta ne yaptıklarını anlamayabilirdiniz. Ancak şimdi Macawların neden kil yediklerini biliyorsunuz. En önemlisi de bunu yapmalarını onlara Allah'ın öğrettiğini biliyorsunuz. Bu öğrendiklerinizi başkalarına da anlatın ve onların da Allah'a olan imanlarının artmasını sağlayın. |
Macawlar besleyici değeri yüksek olan bu zehirli tohumları yedikten hemen sonra bir kayalığa doğru uçarlar. Oraya vardıklarında burada bulunan bazı killi kaya parçalarını kemirip yutarlar. Bu, rastgele yapılan bir hareket değildir. Killi kaya parçalarının özelliği, tohumların içindeki zehri emmeleridir. İşte bu sayede kuş, herhangi bir rahatsızlık hissetmeden tohumları sindirebilmektedir.
Bu hayvan, tohumun zehirleyici etkisini teşhis edecek tıp bilgisine nasıl sahip olmuştur? Peki bu etkiyi nasıl ortadan kaldıracağını nereden bilmektedir? Zehri etkisiz hale getirecek bir maddenin killi kayaların içinde bulunduğunu bilmesini sağlayacak kadar eczacılık eğitimi almış olabilir mi? Elbette ki bunların hiçbiri olamaz.
Bir insan tohumların zehirli olup olmadığını bakarak anlayamaz. Tohumun zehrini nasıl etkisiz hale getireceğini ise tahmin bile edemez. Bunun için ya bir eğitim almış olması ya da bilen birilerine danışmış olması şarttır. Bu durumda hiçbir akla ve şuura sahip olmayan bir kuşun, uzun kimyasal tahlil ve incelemeler sonucunda böyle bir şeyi keşfettiği elbette ki söylenemez. İnsanların uzun süren bir uzmanlık eğitiminden sonra ulaştığı bilgilere, Macawların tesadüfen ulaşması da imkansızdır. Bu bilgiyi Macawlara herşeyi kusursuz olarak yaratan ve herşeyi bilen Allah öğretmiştir.
AltinsaN